Birçok kişinin aksine sonbaharı çok severim. Artık o boğucu sıcaklar azalmış, hava hafif serinlenmiş olur. Bunun yanı sıra en çok sevdiğim iki hobi için zaman gelmiştir. Fotoğraf ve balık…
Sararan, kızaran yapraklar ve yeşil ile oluşturduğu kontrast enfes görüntüler verir. Hele akşama doğru yağan yağmurun ardından, gökyüzünden bulutların çekilmesi ile gün batımı bir başka güzeldir İstanbul’da. Bir kez daha aşık eder kendine..
Sonbahar geldi dedik ama henüz fotoğraf makinesini alıp, düşemedik ışığın peşine ama ikinci hobi için başladık….

Cuma günü gazetelerde bir haber; hamsi yarı yarıya ucuzladı? Çok güzel dedim, hafta sonu tavada bol mısır unlu bir hamsi zamanı geldi. Hazır Elifnaz’da artık Ankara’da, itiraz da edemez. Pazar günü yine yolumuz Kadıköy’de… Balıkçıları geziyoruz. Hamsi 15 TL, en ucuzu 12 TL. Palamut ise 8-15 bandında devam ediyor. Balık artık var. Çeşit çeşit. Başroldeki balıklar her tezgahta mevcut. Levrek, çipura, somon, karadeniz somonu diye yutturulmaya çalışılan deniz alası, çinekop, istavrit, hamsi ve palamut olmayan dükkan yok. Bazılarında mercan, zargana, kalamar, mezgit, barbun, kalkan hatta ilk kez gördüğüm mersin balığı… Bir an düşünmeden edemedim, mersin avlanması yasak olan bir tür değil miydi diye… Sonra kafeslerde de üretimi başladığı aklıma geldi. Belki onlardandır dedim geçtim. Ama geçmemek gerekiyor. Bir tezgahta da kılıç balığı. Ufacık zavallı. Kılıçı 40 cm var yok.
Evet gazetede hamsi ucuzladı diyor ama nerede ucuzladı? Trabzon’da mı Samsun’da mı Sinop’ta mı? Bu belli değil. Belli ki İstanbul'da değil. Kadıköy’de geçen hafta 10 TL olan hamsi bu hafta 15 lira. Halde geçen hafta kasası 60 TL’ydı bu hafta da 60 TL ama balık %50 zamlı. Duyan da gelmiş sanırım. Kalabalıktan yürünmüyor. Esnafa sorarsan balık az geldi abi… ama hal fiyatları öyle demiyor. Pazar günü herkes balık yapar diye düşünen zihniyet, kısa yoldan dükkanın mevsimlik kirasını çıkarma peşinde galiba...
Gelelim bu hobinin ikinci kısmına
Artık havalarda serinlemeye başladığına göre gelsin balık avı. Bir ara zevkle gittiğim balık avlarına geçen sene hiç gitmedim diyebilirim. Bu yaz Sinop’ta birkaç kez oğlum Ata Emir ile beraber gittiklerimi saymazsak eğer.
Yavaş yavaş hazırlıklara başlamak lazım diyerek kamışları, makineleri çıkarıp arabaya yerleştirdim. Takımlarda arabada. Akşamları güzel İstanbul’umun güzel boğazında vakit geçirme zamanı geldi… Bundan sonraki yazıda güzel bir balık raporu paylaşmak üzere.